BM Engelli Hakları Komitesi’ne sunulan alternatif rapor

esithaklar tarafından tarihinde yayınlandı

 

 

11-15 Mart 2019 tarihlerinde düzenlenen BM Engelli Hakları Komitesi 21. oturumu için Türkiye tarafından sunulan Devlet Raporu’na ilişkin Eşit Haklar için İzleme Derneği tarafından hazırlanan alternatif rapora Türkçe ve İngilizce olarak ulaşabilirsiniz.

Rapora sundukları katkılar için; Van İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği, İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği, Demokratik Engelliler Federasyonu, Engelli Hakları ve Engelsiz Gelecek Derneği, Anadolu Sessiz Umutlar Derneği ve Eksi 25 Derneği‘ne teşekkür ederiz.

 

Yönetici Özeti

Bu alternatif rapor, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Komitesi’nin 21. Oturumu için, Türkiye’nin ilk raporlama döneminde hazırladığı ama Türkçe ’ye çevirmediği veya erişilebilir diğer formatlarda paylaşmadığı belgelere ilişkin olarak hazırlanmıştır. Raporda; Madde 5: Ayrımcılık Yasağı ve Eşitlik, Madde 12: Kanun Önünde Eşitlik, Madde 13: Adalete Erişim, Madde 29: Siyasi ve Kamu Hayatına Katılma ve Madde 31: İstatistik ve Veri Toplama başlıklarına ilişkin değerlendirme ve önerilere yer verilmiştir. Bu madde başlıkları Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nin çalışmalarında toplanan veriler ve edinilen deneyimler çerçevesinde belirlenmiştir.

Engellilerin insan haklarına ve temel özgürlüklere erişiminde ve bunlardan yararlanmasında Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ni (BMEHS) (Bundan sonra Sözleşme olarak anılacaktır.) ve Seçmeli Protokolü’nü onaylaması önemli bir gelişmedir. 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesiyle bu süreçte ilk adım atılmıştır, ancak Türkiye onayladığı 2007’den bu yana geçen 12 yıl içinde iç hukukunu Sözleşme’ye uyumlu hale getirmemiştir. Devlet’in engelliliğe bu yaklaşımı ne yazık ki hala hayır kurumluğu veya tıbbi model yaklaşımlarını yansıtmaktadır. Mevcut durumdan Sözleşme’nin etkili bir şekilde uygulanabileceği koşulların yaratılmasına kadar olan süreçte uzun bir yol katedilmesi gerekecektir.

Türkiye Devlet Raporu’nda birçok eylem ve strateji planına atıfta bulunulurken, önceki girişimlerin sonuçlarından veya devam eden girişimlerin ilerlemesinden söz edilmemiştir. Engellilere yönelik kesişimsel perspektifle hedef odaklı ve spesifik politikaların eksikliği önemli bir problem açığa çıkarmaktadır. Rapor’da ayrıca sivil toplum kuruluşlarının ve engelli hakları fonlarının katılımından bahsedilmiştir, ancak katılımcıların çeşitliliği veya eleştirileri ile bu iş birliğinin etkileri konusunda sessiz kalınmıştır.

Türkiye’de engelli kişilerin adalete erişimlerinde ciddi yapısal ve kurumsal engeller bulunmaktadır. Bu sırada, engellilerin hakları ve şikâyet mekanizmaları konusunda farkındalıklarını artırmak için önlemler alınmalıdır; fiziksel erişilebilirlik sorunları çözülmeli ve engellilerin ihtiyaçlarına göre hukuk sistemi ya da yasal mevzuat düzenlenmelidir. Siyasi ve kamusal hayata katılıma ilişkin olarak; devlet, hükümet ve yerel otorite kademelerinde engelli kişileri bulmak oldukça zordur. Engellilerin oy kullanma hakkından yararlanması bir problem oluşturmaya devam etmekte ve fiziksel erişilebilirlik sorunlarından dolayı kamu hayatına tam ve bağımsız olarak dâhil olmaları güçleşmektedir.

Sözleşme’nin neredeyse tüm hükümlerinin uygulanabilmesi için veri toplama kritik önem taşımaktadır. Ancak, Türkiye engelliler hakkında ayrıştırılmış veri toplamaktan ve bunları Sözleşme’ye uygun olarak kamuoyu ile paylaşmaktan uzak bir profil çizmektedir.

Engelliler raporun ilgili bölümlerinde ayrıntılı olarak açıklanacak çeşitli nedenlerle toplumda karşılaştıkları ayrımcı uygulamalar bakımından harekete geçmek konusunda tereddüt edebilmektedirler. Bu sebeple engelli bireylerin ayrımcılık yasağı ve eşitlik konusunda farkındalık seviyelerinin artırılması için genel bir eylem gerekli olup, ayrımcılığın açık bir tanımının ve gerekçelerinin mevzuatta yer almasına ihtiyaç duyulmaktadır.

 

Kategoriler: DuyurularGenel